Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

26 Şubat 2009 Perşembe

YAĞIŞLAR VE SU KULLANIMI


Suyla ilişkim pek çok açıdan kuvvetlidir. Astrolojik, mesleki… Tabiii bir de herkes için hayatın vazgeçilmezi. Suya bakış açımın geniş başlıklarda olması nedeni ile son zamanlarda İstanbul’daki yoğun yağışların bize olumlu getirilerinin ne olduğu konusunda sorularla karşılaşıyorum. Eh artık bir blogum olduğuna göre bunları tek tek yanıtlamak yerine kısa bir bilgi derlemesi ile yazmanın daha yararlı olacağını düşünüyorum ve başlıyorum yazmaya.
Öncelikle İstanbul’daki barajların doluluk oranı konusu ile başlayacağım. Bugün itibari ile İski’nin verilerine göre %76,02. Aslında bu uzun zamandır su sıkıntısı eşiğinde yaşadığımız düşünülürse iyi bir oran. Ancak benim isteğim sıkı bir kar yağışı ile sulak alanları besleyen yeraltı sularının yeterli düzeye gelebilmesi. Yeraltı suları yeterince beslenmediğinde sıcaklık artışı ile buharlaşmaya bağlı yüzey sularının hızla azalması konusunda endişelerim bulunuyor. Yani baraj doluluk oranına bakarak su sıkıntısının geçtiğini düşünmemeliyiz. Gevşemek yok!
Sanılanın aksine sulak alan ve kaliteli su kaynakları çok geniş bir ülke değiliz. Bu nedenle geçtiğimiz birkaç yılda yaşadığımız kuraklık ile yeni yeni farkına vardığımız ( iyimser olup farkına varmış olduğumuzu düşünüyorum ) bu durumun bu yıl yağan yağmurlarla ortadan kalktığı yanılgısına düşmemek gerekli.
Aslında uzun zamandır olması gereken su politikaları oluşturup uzun vadeli yaklaşımların yanı sıra kişisel olarak yapabileceklerimizle de su tasarrufuna katkıda bulunabiliriz. Tema Vakfı’nın kişisel su önlemleri konusundaki önerilerini içeren okumuş olduğum bir yazıdan uygulaması kolay başlıkları da aşağıda bulabilirsiniz.
Unutmayalım biz su zengini bir ülke değiliz.
Konu su olduğunda işin içine uzmanlık da girince susmam pek mümkün olmuyor. Yaz yaz bitiremedim :)
Su Tasarrufu Önerileri
4 kişilik bir aile, alacağı basit önlemlerle yılda 140 ton su tasarrufu yapabilir..
1. Musluğu açık bırakmayın. Sebze meyveler elde yıkamak yerine su dolu bir kapta yıkanırsa çok daha az su tüketilir. 4 kişilik bir aile bu yöntemle yılda ortalama 18 ton su kurtarabilir.
2. Bulaşıkları elde değil makinede yıkayın. 4 kişilik bir aile günlük bulaşığını elde yıkarsa, ortalama 84–126 litre su harcanır. Oysa bulaşık makinesi aynı bulaşığı sadece 12 litre su ile yıkar. Bu da bir yılda ortalama 26–40 ton su tasarrufu demektir.
3.Diş fırçalarken, tıraş olurken suyu kapatın. Kullanılmadığı halde açık bırakılan su harcaması, yılda kişi başına ortalama 12 tondur. 4 kişilik bir ailede bu rakam yaklaşık 48 tondur.
4.Daha kısa duş alın. 5 dakikalık bir duş sırasında ortalama 60 litre su harcanır. 4 kişilik bir ailenin her bir ferdi duş süresini 1 dakika azaltırsa yaklaşık 18 ton suyu kurtarır.
5.Sifonu gereksiz yere çekmeyin. Dört kişilik bir ailenin fertleri günde bir kez sifonu amacı dışında çekerse, yılda 16 ton su harcamış olur.
6.Rezervuara, su dolu 1,5 litrelik pet bir şişe yerleştirin. Bu basit önlemle, yılda 2 ton su tasarrufu sağlanabilir.
7. Duş başlığını yeni çıkan suyu daha iyi püskürten ekonomik duş başlıklarıyla değiştirin. Böylece suyu daha az açarak daha tazyikli suyla duş alınabilir.
8.Muslukların su kaçırmadığından emin olun ve gerekirse tamir ettirin. Her saniye bir damla damlayan musluk, yılda 1 ton su harcar.
9. Su kaçaklarını engelleyin. Ev ya da apartmanınızdaki su borularını yenileriyle değiştirin ya da tamir ettirin. Eski tip borular tonlarca suyun kayıp olmasına neden olur.
10. Çamaşır makinesini ekonomik kullanın. Tek bir çalıştırmada yaklaşık 176 litre su harcayan çamaşır makinesi haftada bir kez bile az kurulsa, yılda 9 ton su tasarruf edilir.


LOST VE BEN













Lost dizisinin ileri düzeyde bir hayranıyım. Neredeyse izlediğim bütün bölümleri Lost düğmeme bastığınızda söyleyebiliyorum. Bu özelliğimi abarttığımı sanıyordum ama dün işyerinde iki arkadaşım konunun uzmanı olarak sana geldik diyerek Lost’un geçmiş bölümlerine ait içinden çıkamadıkları bir soru sordular. Daha doğrusu sadece 1 sahnede oynamış bir karakter üzerine bir soru. Ben bile kendime hayret ederek, sordukları kişi ve sahneye ait her şeyi anlatıverdim ve sorunu çözdüm. O bölümün sezonuna kadar hatırlayabiliyordum ama kaçıncı bölüm olduğunu hatırlayamayınca ben üzülsem de arkadaşlarım bu hatırlayamama olayımı benim hala normal bir insan olduğumun bir işareti olarak düşünüp rahatladılar :)
Not: Benim için bir bakıma LOST = JACK olduğu için diğerlerinin resmini koymaya gerek duymadım :)