Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

20 Temmuz 2009 Pazartesi

HARRY POTTER VE MELEZ PRENS

Harry Potter ve Melez filmini izledim hafta sonu.
Öncelikle ilk kitap olan Felsefe Taşı’ndan sonra serinin diğer kitapları kesinlikle çocuklara göre değil. Belki 2. kitap da uygun olabilir.
Ama anlayamadığım bir şekilde insanlar bu filme hala çocuklarını getirebiliyor.Hatta bir önceki filmde korku öğeleri fazla diye uyarı yapılamasına rağmen oldukça fazla bir oranda kişi çocuklarını getirmişler onları salonda yalnız bırakıp kendileri dışarı çıkmışlardı.
Sonuç?
Tabii ki korkmuş, hatta ağlayan çocuklar!
Bütün kitaplarını okumuş ve bütün filmlerini izlemiş biri olarak söylüyorum Felsefe Taşı dışındaki diğerleri küçük çocuklar için uygun değil.
Playstation oyunlarında bile 13+ uyarısı var!
Neyse, ben son film için izlenimlerimi yazayım hemen.
Serinin bu filmi kitabı ile gayet uyumlu çekilmiş. Kitabında olduğu gibi aksiyondan uzak, daha çok sonun şekillendiği bir geçiş filmi.
Yeni mekânlar, yeni karakterler ve yeni aksiyonlar fazla olmadığı için daha önceki mevcut üzerinden gidilmiş, ilişkilerin izleyeceği yol üzerinde durulmuş.
Yani bu filmde diğerlerindeki gibi bir macera ve onun üstesinden gelen kahramanların mutlu sonu yok.
Ben çok sevdiğim için hiç sıkılmadım ve beğendim. Ama siz Hogwarts ve Voldemort ile fazla ilgili değilseniz biraz durağan ve uzun gelebilir.
Filmi izlemek isteyenlere küçük bir bilgi. Türkçe dublajda yanlış bir çeviri var. Ruh Emiciler olarak bahsedilenler aslında Ölüm Yiyenlerdir. Ruh Emiciler Azkaban’ın muhafızlarıdır.Ölüm Yiyenler ise Voldemort’un tayfası.
İyi seyirler…


VAMPİR İNFILEYŞIN

Hafta sonu arkadaşımla kitapçılarda dolaşırken çok satanlar ve çok ilgilenilenler bölümlerinde bizi hayretler içinde bırakacak kadar çok vampir kitabı olduğunu gördük.
Sadece kitaplarda değil, son zamanlarda dizi ve filmleri de patlama yaptı bu arkadaşların.
Genelde Transilvanya’da yaşadıkları düşünülen, gündüzlerini bir tabutta geçirip geceleri de beslenmek için insan avına çıktıklarını işleyen korku filmlerinin başkahramanlarıydı kendileri. Ama ne olduysa oldu bu konu sanırım Anna Rice ‘ın Vampirle Görüşme kitap serisi ile başlayan kendine özgü anlatımı ve filmi ile farklı bir boyut ve popülerlik kazandı.
Sonra ruhu olan vampir Angel ile tanıştık. O da ne?!!! Allahımmm adam çok yakışıklı ve sonradan iyi olmayı başarabilmiş bir vampir! Yakışıklı ve güzel olduklarını biliyorduk bir de iyi olduklarını öğrenince yelkenleri suya indiriverdik hemen :)
Şimdilerde Alacakaranlık serisi ile muhteşem Edward ( kitabı okumayanlar için hemen söyleyeyim kitap sadece Edward’dan ibaret değil başka iyi karakterler de var ama ben onları kolayca yok sayıveriyorum :)) ile tanıştık.
Tabii her zaman olduğu gibi talep olan bir şeyin suyunu çıkarma akımı yine gündemde…
Bahsettiğim akımın bir sonucu olarak yakında vampir arkadaşlarımız şımarıp güzelliklerinin ve gizemli hayatlarının sadece dizi ve kitaplarda görsel malzeme olarak kullanılmalarından şikâyetçi olup isyan edebilirler gibime geliyor.
Yürüyüşler düzenleyerek haklarımızı isteriz diye kazan kaldırabilirler.
Kan uzmanıyız, yeteneklerimizi daha geniş alanlarda kullanmak istiyoruz diye hastanelerde, laboratuarlarda, diş kliniklerinde, kan bankalarında görev talep edebilirler.
Eeee tabii onlara “yoooo hayır bu kadarı da olmaz” demeye kalksak kanımızı emiverirler maazallah!!!!
O yüzden şu vampir patlamasına dikkat etmemiz hepimiz için hayırlı olacaktır bana göre :)