Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

9 Nisan 2009 Perşembe

BU HAVALARDA…

Okuldayken nereden elde ettiğimizi hiç düşünme gereği duymadan ama kesinlikle kendimize temel bir hak olarak gördüğümüz, böyle havalarda hiç aksatmadan uyguladığımız bir aksiyondu firar etmek.
Sabah kalkarsınız hava olağanüstüdür. Okula gitmek gibi bir niyetle vapur iskelesinde buluşursunuz arkadaşlarınızla. Sonra o niyet birden yerini başka niyetlere bırakır ve sabahın köründe başlarınız gezmeye amaçsızca, boş boş.
Eh saat daha erken olduğu için birkaç saat etrafta dolansanız bile saat 11:00 de sinemada ilk seansı rahatlıkla yakalarsınız ve haftanın içi olması nedeniyle genelde sadece sizin olduğunuz ,size tahsis edilmiş hissini veren boş bir salonda izlemeye başlarsınız filminizi mısır patlağınızı yerken haşır huşur.
Film sonrasında haklı olarak acıkmış ve hala çoook zamanınızın olması lüksü ile yediklerinizin içeriğini, sağlık derecesini düşünmeden bişeyler yersiniz.
Hala zaman vardır ve kitapçılar dolaşılır, gözünüze kestirdiğiniz ya da uzaklığına aldırmadan, yolu gözünüzde büyütmeden o, çok sevdiğiniz cafeye gidersiniz uzuuun uzun sohbet edebilmek üzere.
Evet, hepsini bu havalarda yaparsınız. Şimdi benim yine yapabilmek istediğim gibi…