Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

3 Kasım 2009 Salı

İTİRAF EDİYORUM, BEN DE BİR DOMUZ GRİBİ FIRSATÇIYIM












Domuz gribi salgını nedeniyle bir sürü sektör patlama yaptı.

El dezenfektanları, koruyucu sabunlar…

Kefir mayası stokları tükenmiş, yokmuş ortalıkta.

Zencefil, ıhlamur… kuyrukları oluştu aktarların önünde.

Şu meyveleri yemeden olmaz, bu sebzeleri tüketmeden hayatta kalınmaz içerikli yazılar ve yayınlar havalarda uçuşuyorken ben nasıl bir fırsatçılık yapıyorum bu durumdan hemen söyleyivereyim.

Ellerimi yıkamayı iyice abartarak!!! :)

El yıkama düşkünlüğümü sürekli normal boyutlarda tutmak için çabalayan anneme, “Aman Nane Şekeri ikide bir ellerini yıkayıp durma” diyen arkadaşlarıma ve el yıkamanın hastalık boyutlarına varabileceğini bilerek uzun zaman yanımda el dezenfektanı taşımamaya özen gösteren kendime rağmen gittikçe kontrolden çıkan bir el yıkama seansları zinciri yarattım kendime son günlerde.

Yoooo sakın öyle domuz gribi paranoyasına kapıldım sanmayın. Yok, öyle bişi. Ben bundan yararlanıp kendi paranoyak davranışım olan el yıkamama geri döndüm. Şimdi kimseler de bişey diyemiyor ya ben de işte burada domuz gribi fırsatçılığımı gösterip ha bire yıkıyorum ellerimi :)

İşi iyice abarttım, geçen gün işyerindeki masamı, bilgisayarımı, telefonumu acebağ musluğun yanına taşısam daha mı az zaman kaybeder ve daha mı fazla ellerimi yıkayabilirim planları yaparken buldum kendimi.

Bu düşüncemi henüz kimse ile paylaşmadım. Ne dersiniz sessiz mi kalayım? Talep mi edeyim?

Bilemedim?????