Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

20 Ekim 2009 Salı

HOŞÇA KAL LENİN





Bu filmi izleyeli çook uzun zaman oldu ama yazma zamanı şimdi geldi.

Leylak Dalı, blogunda bahsettiğinde gördüm ilk olarak ve çok merak etmiştim. Birkaç gün sonra bir arkadaşım bu filmi seveceğini düşünüyorum, izle diye getirdiğinde hem çok şaşırdım ( bu secret var mı cidden? Filmi görmek istedim ve hiç beklemediğim bir yerden ve beklemediğim bir anda bana ulaşıverdi :) ) hem de merakla hemen izledim.

Berlin duvarının yıkılarak yeni yaşam şeklinin insanların hayatlarına nasıl işlediği, hayatlarını nasıl değiştirdiği çok güzel işlenmiş.

Üstelik tüm bu değişimleri kahramanımız Alex’in, eski düzene (sosyalizm ) sıkı sıkıya bağlı olan ve komadan yeni çıkan, hiçbir heyecanı kaldıramayacak annesine yansıtmamak için evin içinde eski Doğu Almanya’yı yaşatma uğraşları, arkadaşı ile hazırladığı televizyon programları, annesinin en sevdiği turşu markasını bulma çabaları cidden görülmeye değer.

Filmin en çarpıcı sahnelerinden biri ise Lenin Heykeli’nin taşınması. İzlemeyenler için burada çok detaya girmek istemiyorum bu sahne ile ilgili olarak…

Fırsat bulduğunuzda izlemeye şans tanıyın diyemeyeceğim, izlemek için şans yaratın diyeceğim :)

Keyifli seyirler…

ÇÖP KAMYONU KANUNU

Bugün aldığım bir mail, hemen burada sizinle de paylaşmak istedim.Yazıdaki uç örnekte ne kadar uygulanabilir bilmiyorum ama genel bakış açısının bu şekilde olması pek çok şeyin gereksiz yere bizi etkilemesinin önüne geçebilir...

Yüzünü güneşe dönen insan gölge görmez...

Kadın taksiye binmiş ve hava alanına gitmek istediğini söylemişti. Sağ şeritte yol alırken siyah bir araba park ettiği yerden aniden yola, önlerine çıktı.
Şoförü çarpmamak için sert şekilde frene bastı.

Taksi kaydı, ama diğer arabaya çarpmaktan kıl payı farkla kurtuldu. Siyah arabanın sürücüsü camdan başını çıkarıp bağırmaya ve küfretmeye başladı.
Taksi şoförü ise gayet sakin ona gülümsedi ve içten bir şekilde el salladı.

Kadın bütün bu olanları şokunu yaşarken, taksi şoförünün tavrına daha da şaşırmıştı.

Sordu: "Neden böyle davrandınız? Adam neredeyse arabanızı mahvedip ikimizi de hastanelik edecekti."
Taksi şoförü gülümsemeye devam ederek:"Çöp Kamyonu Kanunu" dedi.

Kadın: "Çöp Kamyonu Kanunu?"diye sordu, anlamamıştı.

Şoför açıkladı:"Pek çok insan, çöp kamyonu gibidir. Her tarafta içleri çöp dolu olarak dolaşıyorlar; kızgınlığı, öfkeyi ve hayal kırıklığını biriktiriyorlar. Ancak doldukça çöpleri bırakacak bir yere ihtiyaç duyuyorlar. Bu bazen ben, bazen de siz olabilirsiniz. Kişisel almayın. Sadece gülümseyin, onlar için iyi şeyler temenni edin ve yolunuza devam edin. Onların çöpünü alıp işyerinize, evinize veya sokaktaki diğer insanlara dağıtmayın."

Başarılı insanlar, çöp kamyonlarının günlerini mahvetmesine ve ellerine geçirmesine izin vermezler.

Hayat sabahları pişmanlıklarla uyanmak için çok kısa, dolayısıyla "size iyi davranan insanları sevin, iyi davranmayanlar için iyi temennilerde bulunun."