Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

8 Ağustos 2010 Pazar

BAŞLANGIÇ


Bir gün Leonardo DiCaprio’nun yakışıklı bir adam olacağını söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama bu filmde kendileri cidden çok hoş :)

Bu kızsal yorumdan sonra hemen film hakkındaki görüşlerime geçeyim.

Film sonunda rüyalarınızı ve bilinçaltınızı sorgulamaya başlayabilirsiniz.

Değişik bir kurgu ve işlenişi var.

Son derece dinamik ve izlemeyi hiç bırakamıyorsunuz.Zaten ola ki kısa bir süre filmden kopsanız konuyu kaçırabilirsiniz.

Şimdi düşünüyorum da konudan bahsetsem mi acaba?

Sanırım bahsetmemek en doğrusu olacak.Çünkü yanlışlıkla yazacağım bir şey büyüyü bozabilir.

Sadece filmdeki kahramanların ne zaman,nerede ve kaç defa uyuduklarını çok dikkatli izlemenizi önereceğim.

Filmin birkaç olasılıklı sonu da oldukça güzel.Sonrasında film hakkında konuşmak çok keyifli oluyor.

Zaman ve para ayırılması hiç de kayıp olmayacak bir film.

Keyifli seyirler…

SALT


Hiç gönüllü gitmedim ama ekip çok hevesliydi ben de onlarla olmaktan çok mutlu olduğumdan hadi gidelim dedim.

Ne olursa olsun ekşın filmlerini severim.Abartırlar,yok artık dedirtirler,hızları ile de sizi alır götürürler ama güzel vakit geçiririm.

Hele bir de esas oğlan ay parçası ise tadından yenmez ekşın filmlerinin.

Bu filmde esas oğlan olmayıp esas kız da Angelina Jolie olunca zaten benim ilgi yok oldu.

Neyse dedim konu tersinden alınmış.Genelde kahraman erkek ve kurtarılması gereken kadın kurgusu bu filmde ters dağıtılmış,ilginç olabilir dedim.

I-ıh,olmamış…

Hele ikinci yarıda film artık bitsin diye bekledim.

Bana göre zaman ve para kaybı bir film.

İzlemek isteyenlere keyifli seyirler…

SAPINDAN ÇIKMIŞ TOKMAK MİSALİ NANE ŞEKERİ

Bu hafta sonu çok şükür gezmenin dibine vurdum.Şimdi gezme yorgunu olarak dinlenmeye ihtiyacım var :)

2010 yılı gezme tozmalarımı sekteye uğratsa da bu hafta sonunu tam bildiğimiz Nane Şekeri olarak geçirdim.

Kısaca belirtmek gerekirse cumartesi sabahı evden çıktım, biraz önce evime kesin dönüş yaptım.
Ara sıra gidilen yerlerin farklılığına bağlı olarak üst değiştirmek için evime uğrayıp hane halkım ile görüşme haricinde hep dışarıdaydım :)

Detayları kendimde saklı tutarak izlediğim 2 filmden sıcağı sıcağına bahsetmek istiyorum .

Aslında film sayısı 3 olacaktı ama gece gündüz sinema salonunda bizi görenler “aaa bunlar yine burada” demesinler diye 3.filmi izlemeyi bir sonraki haftaya erteledik.

Hadi şimdi filmlere geçeyim.

3 Ağustos 2010 Salı

SENİN NEYİNE???

Kızım , senin neyine öyle bağıra böğüre şarkı söylemek?

Kadın soprano, hem de en nadide olanlarından!

Herkes bir duruyor Sertap deyince sen de dursana?

Ne o öyle her şarkısına eşlik etme çabaları? Senin sesin yeter mi onunla yarışmaya?

Bi de kendinden geçercesine söylemeler felan.

Toğğbeee toğbeeee…

Sakın bana “Ama ne de güzeldi diii miii konseeer?”deme!Evet, olağanüstüydü ama sonuçta sesi kısılıp bütün gün ( ve muhtemelen önümüzdeki birkaç gün ) teneke frekansında konuşacak olan sizsiniz Nane Şekeri Hanım?

Evet…evet hele o Aşk şarkısını söylerken sesi ile yaptığı muhteşemliklere hiç özenmeyecek, hatta hiç denemeyecektin .

Şimdi işte böyle katır kutur pastillerle ve kabuk tarçınlı elma çayları ile yakın ilişkiler kurmak zorunda kalmazdın.

Neyse, belli çok eğlendiğin.Daha fazla seni hırpalamayayım.

Allah sana akıl fikir versin diyeyim.

Not: Bu dilek her zaman dilenir ama deli dolu, kıpır kıpır Nane Şekeri işin içine dans ,müzik girince daha önceden verilmiş bütün akılları,fikirleri unutuverir ve bu böyle süreeer gider her seferinde :)