CENNET MAĞARASI
Hep duymuştum Cennet ve Cehennem mağaralarını yıllardır. Okuduklarımdan, duyduklarımdan ya çok güzel ya da görmeye hiç gerek yok şeklinde iki uçta yorumlara rastlayınca dedim Nane Şekeri burayı kendi gözlerinle görmeli ve gördüklerini de yazmalısın.
Bu bayram gezimizde bu şansı da yakalamış oldum( aslında arkadaşlarımın başının etini yedim Cennet ve Cehennemi görmeden şuradan şuraya gitmem diye).
Öncelikle Cennet Mağarasını görmeye karar verdik. Sonuna kadar saydığımızda 452 merdiven olduğunu gördük. Daha Cennete inmeden, Cennetten çıkanların yorgunluktan perişan olmuş yüz ifadelerine bakınca ister istemez bir tereddüt yaşıyorsunuz ama oraya kadar gitmişken geri dönmek olmaz diye biz de başladık basamaklardan inmeye. Sistemli bir şekilde enerjinizi kullanırsanız inişte ya da çıkışta çok fazla zorlanmadan gezinizin bu bölümünü tamamlayabilirsiniz. Basamaklar çok dik olmadığı için 452 sayısı gözünüzü korkutmasın :)
Mağaraya inerken girişte daha önce ibadethane olarak kullanılan bir bölüm göreceksiniz.
Sonrasında Cennet Mağarası’nın ışıklandırılmış, gizemli atmosferi ile karşılaşıyorsunuz. Bu bölümde dikkat etmeniz gereken nokta zeminin yer yer ıslak olması ve kayma riskini çok arttırması.
Yani mağaranın havasına girip Ya Allah diyerek atmayınız kendinizi Cennetin derinliklerine :)
Ben bu kayganlıktan, cesaret edip de inemedim. Zemine değil, kendime güvenemiyorum. Sakarlık donanımım ve yazılımım hep güncel ve yüksek kapasitede olduğu için sakarlıkta kimseler elime su dökemez :)
Ama 2 arkadaşım en son noktaya kadar gittiler ve atmosferden büyülenmişler. Bu bilgiyi de eklemek isterim.
Cennet Mağarasına giriş ücretli, kişi başı 3 TL ama Müze Kart geçerli.
CEHENNEM ÇUKURU
Cennete gitmek ne kadar zor, zahmetli ve efor gerektiriyor ise Cehenneme gitmek de tersine gayeeet kolay, zahmetsiz düz bir yolun sonunda ulaştığınız derin bir çukur bekliyor sizi :)
Cehennem Obruğu hakkında girişinde bulunan tabeladaki bilgileri hemen özetliyorum. Tümünü aklımda tutamadığım için genelde şöyle özetliyorum. Typhon adında yüz tane başına güvenen bir ejderha bir gün kaşınmış, gitmiş Zeus’la savaşmış, Zeus’u buraya hapsetmiş. Sonra Zeus’un Tanrı dostlarından Hermes kurtarmış ve bu kez de Zeus Typhon’un peşine düşmüş.
Cehennem Çukuru’na bir balkondan bakıyorsunuz. Fazla bir şey yapmanız gerekmiyor. Ateş sizi çağırıyo :)
Gezilmesini gereksiz bulan kişilerle karşılaştım burayı ama bana kalırsa yolunuz düşerse bir şans veriniz.
Cennete gitmek bedava hiç para ödemiyorsunuz :)
Yarın, Kızkalesi yazı ve fotolarımla burada olacağım, beklerim efenim :)
Hep duymuştum Cennet ve Cehennem mağaralarını yıllardır. Okuduklarımdan, duyduklarımdan ya çok güzel ya da görmeye hiç gerek yok şeklinde iki uçta yorumlara rastlayınca dedim Nane Şekeri burayı kendi gözlerinle görmeli ve gördüklerini de yazmalısın.
Bu bayram gezimizde bu şansı da yakalamış oldum( aslında arkadaşlarımın başının etini yedim Cennet ve Cehennemi görmeden şuradan şuraya gitmem diye).
Öncelikle Cennet Mağarasını görmeye karar verdik. Sonuna kadar saydığımızda 452 merdiven olduğunu gördük. Daha Cennete inmeden, Cennetten çıkanların yorgunluktan perişan olmuş yüz ifadelerine bakınca ister istemez bir tereddüt yaşıyorsunuz ama oraya kadar gitmişken geri dönmek olmaz diye biz de başladık basamaklardan inmeye. Sistemli bir şekilde enerjinizi kullanırsanız inişte ya da çıkışta çok fazla zorlanmadan gezinizin bu bölümünü tamamlayabilirsiniz. Basamaklar çok dik olmadığı için 452 sayısı gözünüzü korkutmasın :)
Mağaraya inerken girişte daha önce ibadethane olarak kullanılan bir bölüm göreceksiniz.
Sonrasında Cennet Mağarası’nın ışıklandırılmış, gizemli atmosferi ile karşılaşıyorsunuz. Bu bölümde dikkat etmeniz gereken nokta zeminin yer yer ıslak olması ve kayma riskini çok arttırması.
Yani mağaranın havasına girip Ya Allah diyerek atmayınız kendinizi Cennetin derinliklerine :)
Ben bu kayganlıktan, cesaret edip de inemedim. Zemine değil, kendime güvenemiyorum. Sakarlık donanımım ve yazılımım hep güncel ve yüksek kapasitede olduğu için sakarlıkta kimseler elime su dökemez :)
Ama 2 arkadaşım en son noktaya kadar gittiler ve atmosferden büyülenmişler. Bu bilgiyi de eklemek isterim.
Cennet Mağarasına giriş ücretli, kişi başı 3 TL ama Müze Kart geçerli.
CEHENNEM ÇUKURU
Cennete gitmek ne kadar zor, zahmetli ve efor gerektiriyor ise Cehenneme gitmek de tersine gayeeet kolay, zahmetsiz düz bir yolun sonunda ulaştığınız derin bir çukur bekliyor sizi :)
Cehennem Obruğu hakkında girişinde bulunan tabeladaki bilgileri hemen özetliyorum. Tümünü aklımda tutamadığım için genelde şöyle özetliyorum. Typhon adında yüz tane başına güvenen bir ejderha bir gün kaşınmış, gitmiş Zeus’la savaşmış, Zeus’u buraya hapsetmiş. Sonra Zeus’un Tanrı dostlarından Hermes kurtarmış ve bu kez de Zeus Typhon’un peşine düşmüş.
Cehennem Çukuru’na bir balkondan bakıyorsunuz. Fazla bir şey yapmanız gerekmiyor. Ateş sizi çağırıyo :)
Gezilmesini gereksiz bulan kişilerle karşılaştım burayı ama bana kalırsa yolunuz düşerse bir şans veriniz.
Cennete gitmek bedava hiç para ödemiyorsunuz :)
Yarın, Kızkalesi yazı ve fotolarımla burada olacağım, beklerim efenim :)
foto 1: Cennet - Cehennem yön tabelaları.Aman önceliği iyi belirleyin :)
foto 2: Cennete Giriş
foto 3 : Cennete inerken, Cennet Yolları
foto 4 : Eski ibadethabe
foto 5 : Cennet Mağarası girişi
foto 6 : Cennetten gökyüzüne bakış
foto 7 : Cehenneme giden yol
foto 8 : Cehennem Çukuru
foto 9 : Cehennemde karşılaştığım küçük arkadaşım. Bu foto, Göko tarafından çekilmiştir.
benim de merak ettiğim yerlerden arasında burası. bilgilendirme için teşekkürler nane şekeri:) aslında gerçek hayat gibi belki de cennete ulaşmak zor, cehenneme gitmekse basit:)
YanıtlaSilküfkedisi... aynen dediğin gibi. cennet emek istiyor :)
YanıtlaSilPigi yarın okiciz efenim Kızkalesini :)
YanıtlaSillise 1 ya da 2. sınıftaydim cenneti ve cehennemi gordugumde, o zaman daha seninle tanışmamıştık tabi... hala garip bir şekilde cennetin merdivenlerinden inişimi ve o mağaranın suratıma çarpan serin rutubetini hatırlarım. Bencede yolu düşen hele kesinlikle girmemezlik etmemeli...
YanıtlaSilVe de Kızkalesi tabi... onu da bekliyorum dört gözlen...