Dizi dizi duran, bulunduğu alana güzellik ve zarafet katan Prens Adaları…
Denize girmek, piknik yapmak, fotoğraf çekmek, bisiklete binmek ve en güzeli kısa bir yolculukla İstanbul’un telaşından hemencecik kaçabileceğiniz müthiş mekânlar.
Atlas Dergisi geçtiğimiz ay Keşif Kitaplığı serisinde Türkiye Adalar Atlası eki verdi.
Ben de bu eki bahane ederek hemen başladım ada turlarıma :) tabiii öncelikle bana en yakın olarak Prens Adaları ile...
Ama önce Atlas’ın ekinde yazan bilgilerden kısa bir alıntıyı yazıma ekliyorum. Ada gezilerimi de yeniden gidip gördükçe yazıyor olacağım.
Bu adalar grubu tarihte Papaz Adaları, Ruh adaları, Bahtiyar Adaları, Halka Adalar, Kızıl Adalar, adlarıyla da anıldı. Prens Adaları adı ise Bizans devrinde prens ve prenseslerin sürgün yeri olmasına dayanıyor.
Toplam alanı 12 km2 ye yaklaşan Prens Adaları Bostancı’dan Kartal’a uzanan kıyı şeridinin karşısında diziliyor.
Prens Adaları’nın yerleşim bulunan üyeleri;
Büyükada ( Prinkipo )
Heybeliada ( Halkis )
Burgazada ( Antgone )
Kınalıada ( Proti )
Sedefadası ( Terevinthos )
Üzerinde yerleşim olmayanlarsa;
Kaşık Adası ( Pito )
Tavşan Adası ( Neandros )
Yassıada ( Plati )
Sivriada ( Oksiya )
Adalarda nüfus yoğunluğunun artması 19. yy ın ortalarına rastlar. Şirket-i Hayriye’nin 1846’da başlattığı vapur seferleri ile ulaşımı da daha rahatlayan adalar kısa sürede İstanbul’un gözde sayfiye yerlerine dönüştü ve nüfusu da arttı.
Ağırlıklı olarak Ermeni, Rum ve Musevi azınlığın yerleştiği adalar zamanla Türk nüfusunun ilgisini çekti.
Adalarla özdeşleşen şair ve yazarlarımız bulunmakta;
Burgazada Sait Faik; Büyükada Reşat Nuri; Heybeliada Hüseyin Rahmi’dir…
Rus Devrimi’nin önderlerinden Troçki, sürgün yıllarının bir kısmını Büyükada’da geçirmişti.
Denize girmek, piknik yapmak, fotoğraf çekmek, bisiklete binmek ve en güzeli kısa bir yolculukla İstanbul’un telaşından hemencecik kaçabileceğiniz müthiş mekânlar.
Atlas Dergisi geçtiğimiz ay Keşif Kitaplığı serisinde Türkiye Adalar Atlası eki verdi.
Ben de bu eki bahane ederek hemen başladım ada turlarıma :) tabiii öncelikle bana en yakın olarak Prens Adaları ile...
Ama önce Atlas’ın ekinde yazan bilgilerden kısa bir alıntıyı yazıma ekliyorum. Ada gezilerimi de yeniden gidip gördükçe yazıyor olacağım.
Bu adalar grubu tarihte Papaz Adaları, Ruh adaları, Bahtiyar Adaları, Halka Adalar, Kızıl Adalar, adlarıyla da anıldı. Prens Adaları adı ise Bizans devrinde prens ve prenseslerin sürgün yeri olmasına dayanıyor.
Toplam alanı 12 km2 ye yaklaşan Prens Adaları Bostancı’dan Kartal’a uzanan kıyı şeridinin karşısında diziliyor.
Prens Adaları’nın yerleşim bulunan üyeleri;
Büyükada ( Prinkipo )
Heybeliada ( Halkis )
Burgazada ( Antgone )
Kınalıada ( Proti )
Sedefadası ( Terevinthos )
Üzerinde yerleşim olmayanlarsa;
Kaşık Adası ( Pito )
Tavşan Adası ( Neandros )
Yassıada ( Plati )
Sivriada ( Oksiya )
Adalarda nüfus yoğunluğunun artması 19. yy ın ortalarına rastlar. Şirket-i Hayriye’nin 1846’da başlattığı vapur seferleri ile ulaşımı da daha rahatlayan adalar kısa sürede İstanbul’un gözde sayfiye yerlerine dönüştü ve nüfusu da arttı.
Ağırlıklı olarak Ermeni, Rum ve Musevi azınlığın yerleştiği adalar zamanla Türk nüfusunun ilgisini çekti.
Adalarla özdeşleşen şair ve yazarlarımız bulunmakta;
Burgazada Sait Faik; Büyükada Reşat Nuri; Heybeliada Hüseyin Rahmi’dir…
Rus Devrimi’nin önderlerinden Troçki, sürgün yıllarının bir kısmını Büyükada’da geçirmişti.
Prens adaları ile ilgili bu bilgilendirici yazı için çok teşekkürler. Ada gezilerinle ilgili yazılarını da sabırsızlıkla bekliyorum. En çok hangisini sevdiğini de yaz..
YanıtlaSilAdalara gitme isteğim harekete geçtiiiii:)))
YanıtlaSilDaiSy...Büyükadayı bir de blogum için gezdim , yazı yakında.
YanıtlaSilLeylak Dalı...senin bu isteğini çok iyi anlıyorum, çünkü çocukluğumdan beri sürekli gitsem de ben de doyamıyorum :)