Bu son ve kararlı hamleme kadar çıkan birçok engel nedeniyle Dolmabahçe Sarayı’nı hiç gezemeyeceğim diye bir his taşıyordum. Sürekli Dolmabahçe Sarayı’na gidiş planlarımda bir aksaklık oluyordu hatta bir kez müze ziyaret saatini kaçırıp kapısından bile döndüm. Okul gezilerinde de yakalayamayınca bu talihsizliğin çocukluğumdan başladığına karar verdim:) Ama şeytanın bacağını kırdım ve çok soğuk bir gün seçmeme rağmen azimle planımı uyguladım. Aslında bu geziyi tek başıma yapmadım vakit geçirmekten çok çok keyif aldığım hayatın bana kazançlarından olan 2 arkadaşımla gerçekleştirdim daha doğrusu onları da sürükledim :)
Tabii bu tip etkinlikler sadece ödev hazırlar gibi gidip gezip eve dönüş şeklinde yapılmamalı. Biz 3 kafadar sabahın erken saatlerinde buluşarak önce güzeeel ve uzuuuun bir kahvaltı ve sohbet keyif yaptıktan sonra Saray gezmemiz için gerekli enerjiyi toplamış olduk. Enerjili bir şekilde gitmeniz önemli çünkü tüm bölümleri görmek istediğinizde yaklaşık 3 saatlik bir süreyi müzeyi gezmek için ayırmanız gerekmekte.
Müzeye girişte biletinizi alırken Harem bölümünü de gezmek istiyor iseniz bileti alırken bunu mutlaka belirtin. Daha sonrasında yeniden gidip bilet almakla uğraşmamış olursunuz. Yine bilet alımı sırasında Saray’ın içinde fotoğraf çekmek istiyor iseniz ayrıca bir ücret ödemeniz gerekmekte. Müze kart geçerli değil.
Tüm bölümleri gezmenizi öneririm. Sarayın tamamını, işleyiş tarzını, oradaki yaşamı anlayabilmeniz için yararlı olacaktır. Bahçede yürüyüş yapacak zaman da ayırın bu gezinizde. Çok fazla rağbet eden olmuyor ama bir de saat müzesi var Saray’ın bahçesinde görülmeye değer. Sanırım gezilecek çok yer var diye ziyaretçiler eleme yapmayı tercih ediyorlar ve bu yüzden ya kısacık ya da hiç gezmeden ayrılıyorlar saat müzesinden. Siz öyle yapmayın, bizim gibi gezin.
Müze gezilerinde Selamlık ve Harem bölümlerini rehber eşliğinde geziyorsunuz. Belli aralıklarla tur grupları oluşturularak düzenli bir şekilde gezebiliyorsunuz.
Daha önceki yazılarımda da belirtmiş olduğum gibi tüm detayları vermekten hoşlanmıyorum. Gidip görerek kendi izlenimlerinizi edinmeniz daha önemli bana göre. İşlek bir yol olması nedeni ile belki de sık sık önünden geçtiğimiz bir yer olan Dolmabahçe Sarayı’nı sadece yol kenarından değil, tüm ihtişamıyla kendisini de görmelisiniz.
Evet, okul gezilerindeki gibi ya da ödev hazırlar gibi gezmemenizi önermiştim. Saray’ı gezdikten sonra deniz kenarında güzel bir yürüyüş ve üzerine kumpir keyfi ve lezzeti ile günüzü sonlandırabilirsiniz.
Sizi bu kadar yürüttükten sonra hala enerjiniz var mı? O halde Taksim çok yakın akşam eğlenmeye devam edebilirsiniz :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder